Marka ve patent hukuku Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında düzenlenip, ticaret hukukunun bir alt alanıdır. Günlük hayatta tacirler ve ticari şirketlerin daha çok karşılaştığı bir konu olsa da artık esnaflar, girişimciler, start-upl’lar ve vatandaşlar olmak üzere çoğu kişiyi ilgilendirmektedir.
Marka sicili Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı olan Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan sicildir. Kuruma ilgili yönetmelikte yer alan şartları taşıyan başvuru yapılarak marka tescil başvurusu gerçekleştirilir.
Marka sahibinin belli olması oldukça avantajlıdır. Çünkü marka sicili de tapu sicili gibi resmi sicildir. Örnek vermek gerekirse sahibi olmayan bir tapu düşünelim. Sicilde boş olduğu için herkes bu tapu üzerinde hak iddia etmek isteyecektir.
Ancak bu tapunun bir sahibi olursa artık kime ait olduğu resmi olarak bellidir. Marka sicili de aynı fonksiyona sahiptir. Kişi marka siciline tescil yaptığında o marka belli mal ve hizmet sınıflarında kişinin ticaretini koruyacaktır.
Markalar belirli sınıflar altında tescillenir. Toplum nezdinde marka kodu olarak bilinse de hukuki ve doğru tanımlaması marka tescil sınıflarıdır. Nice sınıfları olarak da adlandırılır.
İlk 34 sınıf mallara ilişkindir. 35 ve 45. Sınıflar dahil olmak üzere ara sınıflar hizmet sınıflarını kapsar. Siz bir kahve üretip sattığınızda mal sınıfına tabi iken cafe işletmesi açtığınızda hizmet sınıfına dahil olursunuz.
Marka tescil ederken sicil sorgulanarak marka sorgulaması yapılır. Daha önceden sizin ticaretinizle aynı sınıfta yer alan “bire bir aynı” yahut ”karıştırılma ihtimali bulunacak derece benzer” marka yer alıyorsa marka tescilinizin gerçekleşmemesi kuvvetle muhtemeldir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’na kişi adı (isim tescil) mümkündür. Çoğu zaman alanında uzman akademisyenler yahut ismiyle para kazanan kişilerin isimlerini tescil ettirdiğine rastlanmaktadır.
Sakarya marka avukatı gibi bir kavram tam anlamıyla doğru değildir. Günümüzde hukuk fakültelerinde “alan avukatlığı” gibi bir eğitim ve unvan verilmemektedir. Yine başkaca Avrupa ülkelerinde görüldüğü gibi uzman avukatlık yer almamaktadır.
Buna ek olarak sadece belli avukatlar bu alanda çalışmalarını yoğunlaştırmış ise kişiler tarafından o alanın avukatı gibi adlandırılabilir. Böylesine bir kavram doğru olmasa da insanlar arasında bu şekilde isimlendirilen avukatların yer alması oldukça normaldir.